اَلنَّوْعُ الْأَوَّلُ؛ حُرُوفٌ تَجُرُّ اِسْمًا وَاحِدًا فَقَطْ. تُسَمَّى حُرُوفَ الْجَرِّ وَ حُرُوفَ الْإِضَافَةِ وَ هِيَ عِشْرُونَ. اَلْأَوَّلُ الْبَاءُ، نَحْوُ؛ آمَنْتُ بِاللهِ وَ بِهِ لَأُبْعَثَنَّ. وَ الثَّانِى مِنْ، نَحْوُ؛ تُبْتُ مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ. وَ الثَّالِثُ إِلَى، نَحْوُ؛ تُبْتُ إِلَى اللهِ تَعَالَى. وَ الرَّابِعُ عَنْ، نَحْوُ؛ كُفِفْتُ عَنِ الْحَرَامِ. وَ الْخَامِسُ عَلَى، نَحْوُ؛ تَجِبُ التَّوْبَةُ عَلَى كُلِّ مُذْنِبٍ. وَ السَّادِسُ اَللاَّمُ، نَحْوُ؛ أَنَا عُبَيْدٌ لِلهِ تَعَالَى. وَ السَّابِعُ فِي، نَحْوُ؛ اَلْمُطِيعُ فِي الْجَنَّةِ. وَ الثَّامِنُ؛ اَلْكَافُ، نَحْوُ؛ قَوْلِهِ تَعَالَى، لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْئٌ. وَ التَّاسِعُ حَتَّى، نَحْوُ؛ أَعْبُدُ اللهَ تَعَالَى حَتَّى الْمَوْتِ. وَ الْعَاشِرُ رُبَّ، نَحْوُ؛ رُبَّ تَالٍ يَلْعَنُهُ الْقُرْآنُ. وَ الْحَادِىَ عَشَرَ وَاوُ الْقَسَمِ، نَحْوُ؛ وَاللهِ لاَ أَفْعَلَنَّ الْكَبَائِرَ. وَ الثَّانِى عَشَرَ تَاءُ الْقَسَمِ، نَحْوُ؛ تَاللهِ لَأَفْعَلَنَّ الْفَرَائِضَ. وَ الثَّالِثَ عَشَرَ حَاشَا، نَحْوُ؛ هَلَكَ النَّاسُ حَاشَا الْعَالِمِ. وَ الرَّابِعَ عَشَرَ مُذْ، نَحْوُ؛ تُبْتُ مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ فَعَلْتُهُ مُذْ يَوْمِ الْبُلُوغِ. وَ الْخَامِسَ عَشَرَ مُنْذُ، نَحْوُ؛ تَجِبُ الصَّلاَةُ مُنْذُ يَوْمِ الْبُلُوغِ. وَ السَّادِسَ عَشَرَ خَلاَ، نَحْوُ؛ هَلَكَ الْعَالِمُونَ خَلاَ الْعَامِلِ بِعِلْمِهِ. وَ السَّابِعَ عَشَرَ عَدَا، نَحْوُ؛ هَلَكَ الْعَامِلُونَ عَدَا الْمُخْلِصِ. وَ الثَّامِنَ عَشَرَ لَوْلاَ، نَحْوُ؛ لَوْلاَكَ يَا رَحْمَةَ اللهِ لَهَلَكَ النَّاسُ. وَ التَّاسِعَ عَشَرَ كَيْمَه، نَحْوُ؛ كَيْمَه عَصَيْتَ. وَ الْعِشْرُونَ لَعَلَّ فِي لُغَةِ عُقَيْلٍ، نَحْوُ؛ لَعَلَّ اللهِ يَغْفِرُ ذَنْبِى
اَلنَّوْعُ الْأَوَّلُ birinci nev (yani 5 nevden oluşan semai amillerin birinci nevi); حُرُوفٌ تَجُرُّ cerr eden harflerdir. Cerr etmek demek; bir ismin son harfinin kesreli olması demektir. Bu cerr eden harfler neyi cerr eder; اِسْمًا ismi cerr ederler. Yani fiili etmezler. وَاحِدًا vahid olan yani sadece 1 isimde amil olup onu cerr eder. Eğer cümlede diğer isimler de varsa ancak atıfla cerr edilebilir veya sıfat mevsuf ilişkisinden cerr edilebilir, yahut kendiliğinden muzafun ileyh ise mecrurdur. Bu konular nahiv kitaplarını tamamladıktan sonra tamamen bilinecek koulardır. فَقَطْ fakat, yani yalnızca bir ismi cerr ederler. تُسَمَّى bu cerr eden harfler isimlendirilir; حُرُوفُ الْجَرِّ cerr harfleri diye, yada; وَ حُرُوفُ الْإِضَافَةِ izafe harfleri diye isimlendirilirler. Çünkü bu harf-i cerrler izafe edicidirler. وَ هِيَ عِشْرُونَ ve bu cerr harfleri yani izafet harfleri 20 tanedir. Musannıf burada ilk manalarıyla ve misaller ile vermiştir. Bu avamil kitabı, izhar kitabının özeti olduğu için daha detaylı bilgiyi izhar kitabında göreceğiz.İzhar kitabında harf-i cerrler anlatılınca Kurandan bir takım ayetler ile anlatılacaktır. Şimdilik 20 tane harf-i cerri ezberleyelim. Misallerde altı çizili yerler harf-i cerrlerin kattığı manadır. اَلْأَوَّلُ الْبَاءُ birincisi بِ “ba” harfi ceridir. Her ismin başında بِ şeklinde bulunur. نَحْوُ bu بِ harf-i cerrine misal; آمَنْتُ بِاللهِ وَ بِهِ لَأُبْعَثَنَّ “Allah’a iman ettim ve O’na and olsun kesinlikle dirileceğim (yani Allah beni ölümümden sonra diriltecek)” gibidir. Misaldeki بِاللهِ cerr-mecrurundaki بِ harfi cerri, -a manası katarak Allah’a şeklinde yönelme manası katmıştır. وَ الثَّانِى ikincisi; مِنْ “min” -den,-dan manası katan harf-i cerrdir. نَحْوُ gibidir; تُبْتُ مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ “Bütün günahlardan tövbe ettim” gibidir. وَ الثَّالِثُ üçüncüsü; إِلَى “ila” harf-i cerridir. نَحْوُ gibidir; تُبْتُ إِلَى اللهِ تَعَالَى “Allah-u Teala’ya tövbe ettim” gibidir. وَ الرَّابِعُ dördüncüsü; عَنْ “ân” harf-i cerridir. -den, -dan manası vardır. Fakat مِنْ harfi cerrdinden bir yönden ayrılır. Eğer bir iş son kez ise عَنْ harf-i cerri kullanılır. Evden çıkan birisi eğer eve tekrar dönecekse şöyle der; خَرَجْتُ مِنَ الْبَيْتِ “Evden çıktım” gibi. Ama geri dönmeyecekse şöyle der; خَرَجْتُ عَنِ الْبَيْتِ “Evden çıktım” ama bir daha dönemyecektir. نَحْوُ gibidir; كُفِفْتُ عَنِ الْحَرَامِ “Haramlardan men edildim” gibidir. وَ الْخَامِسُ beşincisi; عَلَى “âlâ” (üzerine) harf-i cerridir. (هُوَ) gibidir نَحْوُ ; تَجِبُ التَّوْبَةُ عَلَى كُلِّ مُذْنِبٍ “Her müznib (günahkar) üzerine tövbe vaciptir” gibi. وَ السَّادِسُ altıncısı; اَللاَّمُ “lâm” (için, aidiyet) harf-i cerridir. نَحْوُ gibidir; أَنَا عُبَيْدٌ لِلهِ تَعَالَى “Ben, Allah-u Teala’nın (ona ait) kulcağızıyım” gibi. وَ السَّابِعُ yedincisi; فِي “fiy” (içinde, hakkında) harf-i cerridir. نَحْوُ bu harf-i cerre misal şu gibidir; اَلْمُطِيعُ فِي الْجَنَّةِ “Muti (itaat eden) olan cennettedir” gibi. وَ الثَّامِنُ sekizincisi; اَلْكَافُ “kef” (teşbih için kullanılır, gibidir demektir) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şu gibidir; قَوْلِهِ تَعَالَى، لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْئٌ “Allah-u Teala’nın kavli şerifindeki; hiçbir şey Onun misli gibi değildir” gibi. وَ التَّاسِعُ dokuzuncusu; حَتَّى “hatta” (-e kadar, oluncaya kadar, -a kadar) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; أَعْبُدُ اللهَ تَعَالَى حَتَّى الْمَوْتِ “Ölünceye kadar Allah-u Teala’ya kulluk edeceğim” gibi. وَ الْعَاشِرُ onuncusu; رُبَّ “rubbe” (nice) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; رُبَّ تَالٍ يَلْعَنُهُ الْقُرْآنُ “Nice tilavet edici (okuyucu) vardır ki Kuran ona lanet eder” gibi. وَ الْحَادِىَ عَشَرَ on birincisi; وَاوُ الْقَسَمِ “vav ul-kasem” (yemin vavı) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; وَاللهِ لاَ أَفْعَلَنَّ الْكَبَائِرَ “Allah’a yemin olsun kebiri (büyükler, yani büyük günahları) kesinlikle yapmayacağım” gibi. وَ الثَّانِى عَشَرَ on ikincisi; تَاءُ الْقَسَمِ “ta ul-kasem” (yemin ta’sı) harf-i cerridir. نَحْوُ Misali şöyledir; تَاللهِ لَأَفْعَلَنَّ الْفَرَائِضَ “Allah’a yemin olsun feraidi (yani farzları) kesinlikle yapacağım) gibidir. Bu kasem ta’sı sadece Allah lafzı için kullanılır. وَ الثَّالِثَ عَشَرَ on üçüncüsü; حَاشَا “hâşâ” (hariç, müstesna) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; هَلَكَ النَّاسُ حَاشَا الْعَالِمِ “İnsanlar helak oldu, alimler hariç” gibidir. وَ الرَّابِعَ عَشَرَ on dördüncüsü; مُذْ “müz” (-den beridir) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; تُبْتُ مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ فَعَلْتُهُ مُذْ يَوْمِ الْبُلُوغِ “Buluğ gününden beri yaptığım tüm günahlardan tövbe ettim” gibidir. وَ الْخَامِسَ عَشَرَ on beşincisi; مُنْذُ “münzü” (-den beridir) harf-i cerridir. Bu harf-i cerr مُذْ ile aynıdır fakat biri yakın, diğeri uzak geçmişten beri manasını taşır. İngilizcedeki “since” ve “for” kavramlarının aynısıdır. نَحْوُ misali şöyledir; تَجِبُ الصَّلاَةُ مُنْذُ يَوْمِ الْبُلُوغِ “Buluğ günüden beri namaz vaciptir” gibidir. وَ السَّادِسَ عَشَرَ on altıncısı; خَلاَ “hâlâ” (hariç, müstesna) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; هَلَكَ الْعَالِمُونَ خَلاَ الْعَامِلِ بِعِلْمِهِ “Alimler helak oldu, ilmiyle amel edenler hariç” gibidir. وَ السَّابِعَ عَشَرَ on yedincisi; عَدَا “âdâ” (hariç, müstesna) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; هَلَكَ الْعَامِلُونَ عَدَا الْمُخْلِصِ “İş yapanlar helak oldu, muhlis (ihlaslı olan) olan hariç” gibidir. وَ الثَّامِنَ عَشَرَ on sekizincisi; لَوْلاَ “levlâ” (eğer olmasa idi) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; لَوْلاَكَ يَا رَحْمَةَ اللهِ لَهَلَكَ النَّاسُ “Eğer sen olmasaydın ey Allahın rahmeti, elbette insanlar helak olurdu” gibidir. وَ التَّاسِعَ عَشَرَ on dokuzuncusu; كَيْمَه “keyme” (aslı كَيْ ama مَا ile birleştirilmiştir. Ortaya كَيْمَا çıkmıştır, daha sonra elif hazfedilip yerine ha-i sekt getirilip كَيْمَه olmuştur. Detaylı hali izhar kitabında anlatılmaktadır) harf-i cerridir. نَحْوُ misali şöyledir; كَيْمَه عَصَيْتَ “Niçin asi oldun?” gibidir. وَ الْعِشْرُونَ yirmincisi; لَعَلَّ “leâlle” (umulur ki) harf-i cerridir. فِي لُغَةِ عُقَيْلٍ ukeyle lügatine göredir. نَحْوُ misali şöyledir; لَعَلَّ اللهِ يَغْفِرُ ذَنْبِى “Umulur ki Allah günahımı bağışlar” gibidir.
Metnin Toplu Manası; 5 nev olan semai amillerin birincisi; yalnızca bir ismi cerr eden (kesreli yapan) harflerdir. Bu harfler harf-i cerr (cerr harfleri) ve harf-i izafe (izafet harfleri) olarak isimlendirilirler. Ve bu harfler 20 tanedir. Birincisi; بِ harf-i cerridir. Misal; آمَنْتُ بِاللهِ وَ بِهِ لَأُبْعَثَنَّ gibidir. İkincisi; مِنْ harf-i cerridir. Misal; تُبْتُ مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ gibidir. Üçüncüsü; إِلَى harf-i cerridir. Misal; تُبْتُ إِلَى اللهِ تَعَالَى gibidir. Dördüncüsü; عَنْ harf-i cerridir. Misal; كُفِفْتُ عَنِ الْحَرَامِ gibidir. Beşincisi; عَلَى harf-i cerridir. Misal; تَجِبُ التَّوْبَةُ عَلَى كُلِّ مُذْنِبٍ gibidir. Altıncısı; اَللاَّمُ harf-i cerridir. Misal; أَنَا عُبَيْدٌ لِلهِ تَعَالَى gibidir. Yedincisi; فِي harf-i cerridir. Misal; اَلْمُطِيعُ فِي الْجَنَّةِ gibidir. Sekizincisi; اَلْكَافُ harf-i cerridir. Misal; لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْئٌ gibidir. Dokuzuncusu; حَتَّى harf-i cerridir. Misal; أَعْبُدُ اللهَ تَعَالَى حَتَّى الْمَوْتِ gibidir. Onuncusu; رُبَّ harf-i cerridir. Misal; رُبَّ تَالٍ يَلْعَنُهُ الْقُرْآنُ gibidir. On birincisi; وَاوُ الْقَسَمِ harf-i cerridir. Misal; وَاللهِ لاَ أَفْعَلَنَّ الْكَبَائِرَ gibidir. On ikincisi; تَاءُ الْقَسَمِ harf-i cerridir. Misal; تَاللهِ لَأَفْعَلَنَّ الْفَرَائِضَ gibidir. On üçüncüsü; حَاشَا harf-i cerridir. Misal; هَلَكَ النَّاسُ حَاشَا الْعَالِمِ gibidir. On dördüncüsü; مُذْ harf-i cerridir. Misal; تُبْتُ مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ فَعَلْتُهُ مُذْ يَوْمِ الْبُلُوغِ gibidir. On beşincisi; مُنْذُ harf-i cerridir. Misal; تَجِبُ الصَّلاَةُ مُنْذُ يَوْمِ الْبُلُوغِ gibidir. On altıncısı; خَلاَ harf-i cerridir. Misal; هَلَكَ الْعَالِمُونَ خَلاَ الْعَامِلِ بِعِلْمِهِ gibidir. On yedincisi; عَدَا harf-i cerridir. Misal; هَلَكَ الْعَامِلُونَ عَدَا الْمُخْلِصِ gibidir. On sekizincisi; لَوْلاَ harf-i cerridir. Misal; لَوْلاَكَ يَا رَحْمَةَ اللهِ لَهَلَكَ النَّاسُ gibidir. On dokuzuncusu; كَيْمَه harf-i cerridir. Misal; كَيْمَه عَصَيْتَ gibidir. Yirmincisi; لَعَلَّ harf-i cerr idir. Bu harf-i cerr, Ukeyle kabilesine ait lügate göre bu anlamdadır. Misal; لَعَلَّ اللهِ يَغْفِرُ ذَنْبِى gibidir.